Aşağıdaki üç fotoğraf üç ayrı editorialdan. Şimdi dikkatlice bakın. Ben size bir ortak noktalarını söyleyeyim diğerini siz bulun. Hepsi Vogue çekimi... İlk fotoğraf 1966 yılında Henry Clarke'ın Vogue Amerika aralık sayısı için çektiği fotoğraflardan biri. Yer: İstanbul, Topkapı Sarayı kubbeleri. İkinci fotoğraf Barry Lategan'ın 1971'de İngiliz Vogue kasım sayısı için çektiği fotoğraf. Yer: İstanbul, Kapalı Çarşı'nın kubbeleri. Üçüncü fotoğrafı bu ay Vogue Türkiye aldıysanız zaten gördünüz. Mark Pillai'nin objektifinden Suzanne Diaz ve Burcu Yüce'yi fotoğrafladığı editorial. Yer: Kapalı Çarşı'nın kubbeleri. Sanırım ortak noktayı ben söylemeden buldunuz. Evet Vogue TR yepyeni fikirlerle, yapılmayanı yapıyor:)
Below, there are three photos from three editorials. They have lot in commen. I tell you the first one, they are all from vogue magazines. First photo is from 1966 Vogue Us December issue. It was taken on the roof of Topkapi Palace in Istanbul. Second one is from 1971 Vogue UK, roof of the Grand Bazaar. And last one ise latest issue of Vogue TR. and again on the Grand Bazaar roof. Vogue TR is so unique!!! LOL
10 yorum:
Tebrik ederim harika bir gözlem :))
mantıklı ve yapıcı eleştri tebrikler
kolayı seçip ilk akla gelen yeri kullanmışlar , İstanbul bir derya halbuki.
çok güzel bir gözlem yapmışsın cindrella tebrikler...
Bence daha da vahimi, Türk modası denince akla hemen harem esintileri, işlemeler, allı morlu kumaşlar, kaftanlar, geleneksel baskılar geliyor. Bu bir basmakalıp (stereotype). Tıpkı Türkiye denince 70lerde 80lerde Batılıların aklına hemen "raki, shish kebap, lokum" gelmesi gibi. Vogue Türkiye'nin birinci misyonu bu kalıpları kırmak olmalıydı ve bence genel olarak şimdiye kadar bu yönde güzel işler yaptı. Ama tek bu kareye bakacak olursak, "haremden kaçmış kubbeye çıkmış barbar Türklerin elinden kurtulmaya çalışan Ukraynalı güzel Roxana" görüntüsü veriyor.
Dilek Hanif'in Paris'teki defilesi öncesinde bir röportajda söyledikleri aklıma geldi, kolleksiyonu için "Osmanlıdan yola çıkmış modern parçalardan oluşuyor." diyordu (http://www.fashionbysiu.com/2009/12/serap-ile-dilek-hanif-roportaj.html) Osmanlıdan yola çıkmak kolay, kolay da, modern parçalara ulaşmak zor.
adsız, gözüme çarptı diyelim:P
modaretor, haha vogue da böyle düşünüyormudur acaba:)
Judy, çok haklısın Kapalı Çarşı'mı yani istanbul!
adssız, teşekkürler.
Çoşkun hürsel, Ben asıl Victoria'nın giydiği kıyafetlere üzüldüm sanırsın ki Türk tasarımcılar sadece kürk, pul, payet kıyafetler tasarlıyor. Sanki hepsi Rus işi gibi korkunç buldum ben.
daha derginin kapağında gördüğümde aynı şeyi düşünmüştüm ama bu ay dergiyi almadığım için yorum yapmak istememiştim. Haklısın gerçekten.Ne yani istanbulda yer mi yok illa çatılara çıkıyorlar...halbuki 1dk içinde milyon tane yer sayabiliriz isteseler istanbulda çekim yapmak için:)
gülden, bari nostalji yaptık 30 sene önce yapılanı tekrar yaptık deselerdi:)
Cindrella, blogunu beğeniyle takip etmek istediğimi öncelikle bildirmek isterim ki yanlış anlaşılma olmasın. Yalnız başlığında (ve yazında) bir anlam kayması var. Vogue TR en nihayetinde 2010 mart ayında ilk sayısını yayınlamış bir dergi, bu yüzden 1966 yılında yayınlanmış Amerikan Vogue'u ya da 1971 yılında yayınlanmış İngiliz Vogue'u taklit etmiş(?) olması kendini tekrar ettiği manasına gelmez, diğer Vogue'ları tekrar ettiği anlamına gelir. Tabi sen bütün Vogue'ları aynı çatı altında tutuyorsan başka. Therefore, Vogue Tr,repeating itself is a wrong use, imho. Ha çekimler güzel mi, bence gayet hoş, doğu batı sentezini iyi yansıtan bir çalışma. Ama aynı konseptteki çekimi birkaç defa yayınlamak ne kadar orjinal tartışılır. Ay neyse çok konuştum, bye bye!
Adsız, tabiki orda kastettiğim vogue türkiyenin kendini tekrarladığı diil, zaten 7 ayda kendini tekrarlasa okumayı bırakırım:) Vogueların hepsini bir bütün kabul edip orda anlatmak istediğim kendi içinde tekrarlaması. Sonucta tüm vogueların birbirinden haberi var. Kaldıki ben arayıp bu çekimleri bulabiliyorsam Vogue mu bulamıycak, haberi olmıycak. Belki bambaşka bi baslık secilebilirdi, anlam karmaşasına yol actıgını düşünmemiştim. Teşekkürler.
Yorum Gönder