cindrellaundertheumbrella@hotmail.com

18 Ekim 2010 Pazartesi

Italy trip - Milano

Italya seyahatinden notlarla başlıyorum. İlk durağımız modanın başkentlerinden Milano! Bence fazla gri ve snob bir şehir. Ve üzgünüm ama fazla ruhsuz. Güzel giyimli kadınlar, özel dikim takımlı adamlar, lüks mağazalar, vespalar, minicik arabalar, adım başı rastlanan iç giyim ve çorap mağazaları, çiçek dolup taşan balkonlar ve süslü tarihi binalar bu şehri özetleyen kelimeler.... Hava fazlasıyla soğuktu dolayısıyla giydiklerimi sizinle paylaşamıyorum mont, çizme, eldiven ve bereden gözükmeyen ben:) Bence Milano'yu özetleyen kareler aşağıda. Olur da okumak isterseniz, fotoğafların sonunda uzun uzun Milano yazısı bulacaksınız...

















  • Vücudumu saran ve beni hasta eden virüslere rağmen yine de heyecan ve çoşkuyla Milano- Bergamo havaalanına gelince şehre nasıl varıcağımız konusunda endişelerimiz son bludu çünkü kapıdan çıkar çıkmaz Stazione Centrale'ye giden shuttle ofislerini görüyorsunuz. Birer bilet aldık ve ghettolardan geçerken Milano'nun varoşlarına göz atma fırsatı yakaladık.
  • Otelimiz tren istasyonuna çok yakındı dolayısıyla ilk iş bavullarımızı bıraktık ve otelden bir harita alıp nereleri gezebilceğimiz konusunda fikir danıştık. Gitmeden önce italyanların ingilizce bilmediğini ve pek yardımsever olmadığını okuduk ama seyahat boyunca gördük ki pek de doğru değilmiş. Harita fazlaca korkutucu, karışık ve heryer uzak gözükse de sonradan anlıyoruz ki sokakları arşınlamak en keyiflisi. Metro ağı heryere ulaşmış ama boşverin yürüyerek şehri tanımak en iyisi.
  • Milano'da görülecek ilk yer olarak Duomo'yu duymuşsunuzdur. En eski gotik katedrallerden biri. Gerçekten hayranlık uyandırıcı, bakmaya doyamıyorsunuz ve kafamızda dolaşan milyonlarca soruyla kasvetli ve görkemli iç mimarisini geziyoruz. Diğer görülecek yerler de Duomo'nun çok yakınında. Tüm yollar Duomo'ya çıkıyor denebilir.
  • Ardından meşhur kalesi Castello Sforzesco'ya yürüyoruz. Bildiğimiz kalelerden biraz farklı. Arkasından kocaman bir park var, görülmeye değer.
  • Duomo'ya giden cadde Buenos Aires üstünde pek çok markaya rastlamak mümkün. Zara, H&M imparatorluğu burda da hüküm sürüyor, Mango'ya pek rastlanmıyor. Her 3 dükkandan biri Intimissimi ve calzedonia desem abartmış olmam. Yine bu caddenin çok yakınında Monte Napoleone ise lüks markalar caddesi.O bildiğimiz şık Italyanları burada alışveriş yaparken görebilirsiniz. Armani ya da Ferragamo gibi Italyan markalarının burada ucuz olduğu gibi kanıya kapılmayın fiyatlar el yakıyor, bakmaktan öteye geçemiyorum:)
  • Milano'da daha doğrusu diğer gittiğim şehirlerde de hiç alışveriş merkezi yok! Yani bizdeki gibi sonradan inşa edilen. Eski tarihi han gibi yerlerin için de seçkin markalar dükkan açmışlar. Duomo'nun çok yakınında Galleria Vittorio Emanuele bunlardan biri.
  • Ve beni en şaşırtan hadiseye geliyorum. Milano'da sadece bir tane Starbucks varmış! Etrafta ne starbucks, ne caffe nero, ne de gloria jeans gibi kahveciler var. Gidip bir cafede oturmak burada gelenek olmuş. Ve fiyatları görünce Istanbul'un ne kadar pahalı olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü en turistik meydanında en güzel restoranında fiyatlar bizim midpoint ayarında.

  • Ben Milano'yu pek sevemedim. Belki beklentilerim fazla yüksekti ve bu yüzden hayal kırıklığına uğradım. 6 gün 4 şehir gibi bir plan yapınca bavul kapatmaktan, bavul çekmekten bitap düştüm. Bir de bunun üstüne tüm şehirleri yürüdüğümü düşünün ve yorgunluğuma hak verin:) Ama her şehri tamamıyla gezdik fazlası can sıkıcı olabilirdi. Sonraki durağımız Venedik, denizin gelini...

11 yorum:

Filiz dedi ki...

merhaba,İtalya en çok görmek istediğim ülke,ve italyanca da en çok öğrenmek istediğim dil..çok güzel bir gezi olmuş,ne mutlu size..venedik anılarını da sabırsızlıkla bekliyorum..
benim bloguma da beklerim:)
sevgiler

Gizzy dedi ki...

ben milanoda 5 ay yaşadım ve kesinlikle katılıyorum dediklerine...sokaklar podyum gibiydi ama bi roma bi floransanın içtenliği sıcaklığı yok ne yazıkki bu şehirde ama yine de İtalya işte o yüzden kötü söz söylemek gelmio içimden:)

Stilcatcher dedi ki...

Benim de bi dönemler çok sık gittiğim bir şehirdi,Milano.Severim,çünkü bazı sokaklarını İzmir'e benzetirim.Hah derim bura montroe,bura Talatpaşa...:)
bu arada bildiğim kadarıyla Starbucks geçen ay açıldı Milano da.İtalyanlar amerikan kahvesini sokmayacaz diye ancak bu seneye kadar direnmişler,sonunda global ticarete yenik düşmüşler görüldüğü gibi.:)

Tjaala dedi ki...

guzel fotograflar :)

alis dedi ki...

Ben 3 hafta kalmıştım, İtalya'nın şampiyon olduğu dünya kupası finalinin olduğu gece halkın sokağa dökülmesinden dolayı mecburen şehri bir uçtan öbür uca 2 buçuk saatte yürümüştüm. Geceleri Porto Ticinese, gündüzleri Duomo'dan San Babila'ya uzanan caddeyi sevmiştim. O 3 haftada Venedik'e gittiğim 3 gün haricinde iyi bir yemek de yiyememiştim. Fakat dondurma bambaşka bir mesele. Dünyanın hiçbiryerinde öyle dondurma yapılabildiğini zannetmiyorum. Cremeria Milano x 10. Venedik ise hepten küçücük, 2-3 gün yeter de artar bile. Orada tren istasyonundan çıkıp sola doğru azıcık yürüyünce Gino's diye minicik bir pizzacı vardı, sanırım hayatımın pizzasını orada yedim.

JaleM dedi ki...

starbucks bulmamanız cok normal cunku kendi kafe ve kahvelerinden baska sevmezler. cafe nero da aslinda ingilizlere italyan kafesini sevdirmek icin acilan ingiliz orijinli bir zincir. italyan degil. mcdonals falan da yoktur kendi ozgun tatlari vardir. ben cok sevmistim. hala askla aniyorum. belki yazin ya da bahar da giderseniz seversiniz hem milanoyu hem oradaki italyanlari;)
ciao bella;)
http://jaleninalemi.blogspot.com/

Judy Abbott dedi ki...

çok sevdim yazını da fotoğrafları da. italya'ya gitmiştim ama Milano'ya hiç uğramamıştım. venedik'i beğeneceksin, masal alemi gibi bir şehir:)

AidaSalem dedi ki...

O Starbucks da geçen yıl açılmıştı yanılmıyorsam, bir sürü tepkiye rağmen...

ALIŞVERİŞ CİNİ dedi ki...

çok güzel anlatmışsın canımmm çok iyi olacak benim için çok seviniyorum :) Gerçi Milano'ya ben gitmeyeceğim. Bir de ben Kasım ortası planlıyorum şimdi bile bu kadar soğuksa Kasımda nasıl olacak kim bilir :(

Son olarak da Starbucks'ın Italya'da hiç yaygın olmadığıı burada yaşayan bir italyandan duymuştum. Onlar Starbucks kahveleriyle dalga geçiyorlar, espresso böyle mi olur diye. Kahve adamların işi olduğu için Amerikalıların yaptığı kahveleri hiç takmıyorlar bile :) Aynı şekilde Mc Donalds, Burger King de İtalya'da pek yokmuş diye duydum. Çünkü fast food olayına da çok karşılar, uzun uzun yemeyi seviyorlar ya! Söylediklerine göre öle arası 2 saatmiş! :)

dodi dedi ki...

Bahsettiğinin aksine Starbucks malesef hala açılmadı burada, onun yoksunluğunu çekiyoruz ama önümüzdeki ay 1 adet açılacağına dair bir rivayet var. Ayrıca bir süredir yaşıyor olmama rağmen ben de buradaki okuyan diğer arkadaşlarım da İstanbula döneceğimiz günü iple çekiyoruz, Avrupa şehirleri gerçekten İstanbul'la karşılaştırılamaz.. Bir de ipucu, dikkat edin İtalyanlara para vs konusunda güvenilmez, hesaplarınızı iyi yapın derim...İyi tatiller

Unknown dedi ki...

dodi, ben de starbucksı görmedim zaten ama Roma'da yaşayan italyan bi arkadasıma sordugumda o söyledi demekki yanlış istihbarat:) Sanırım bi de moda haftasında görmek lazım milanoyu çünkü bbeni pek cezbetmedi:)

Twitter Updates